İslam dininin kutsal kitabı Kuran’ dır. Bilinenin aksine Kuran’da sünnet ile ilgili hiçbir ayet veya emir yoktur. Musevilerin kitabı olan Tevrat’ta doğan çocuklara 8. Günde sünnet net ve açık bir emir iken; bu konu Kuran’da hiçbir şekilde yer almamıştır.
Buhari gibi Sahih(güvenilir) kaynaklarda, hadislerde de Hz Muhammed’in sünnet olduğu ile ilgili bir söylem geçmemektedir.Müslüman topluluğa sünnet Hz Muhammed’in ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra; 9. yüzyılda İslam'a dönen Yahudi asıllıların beraberlerinde kendi dinlerinin uygulamalarının bazılarını İslam'a taşıması ile olduğu düşünülmektedir.Ayrıca İslamiyet'in ilk yıllarında sünnetin tüm erkek çocuklara uygulandığına dair hiçbir bir kayıt yoktur.Sünnet gibi bazı Yahudi adetlerinin veya uygulamalarının İslam'a taşımasına ‘İsrailiyyat’ adı verilmektedir.Hz. Muhammed’in sünnet olduğuna dair bir kayıt olmadığı gibi; Hz Muhammed’in iki önemli biyografi yazarı olan İbn-i İshak da İbn-i Hişam da O’nun sünnetinden bahsetmez. Ayrıca Hz Muhammed döneminde sünnet törenlerinin olduğuna dair de kanıt yoktur. Ahmet İbn-i Hanbel (Ölümü 855) şöyle der: Osman İbn-ül-As bir sünnete davetliydi ama gelmeyi kabul etmedi. Sebebi sorulduğunda, Peygamber zamanında sünnetin de, böyle davetlerin de olmadığını söyledi.
Günümüzde Erkek Sünnetlerin İslam'da yeri olmadığını düşünen çok sayıda Müslüman düşünürler de mevcuttur. Bu kişiler Tin suresinin 2. ayetindeki "Biz insanı en güzel biçimde yarattık." emrini göstererek, İslami gelenekten sünnetin çıkarılması gerektiğini de savunmaktadırlar. Musevilikte sünnetin zorunlu bir emir olmasına ve Müslümanlıkta farz olmamasına rağmen, sünnetli erkek oranının İsrail’de %91.7 ve Türkiye ise %98.6 düzeyinde olması üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur.